1 Ağustos 2017 Salı

file

İki alim kardeş varmış, küçük kardeş bir dağ kulübesinde, ağabeyi şehirde yaşarmış. İade-i ziyaret için, şehire doğru yola çıkmış, ikram olarak, bir pazar filesine doldurduğu balı götürüyormuş ağabeyine, keramet bu ya, bir damla bal bile damlamıyormuş. Şehire girdiği andan itibaren damlamaya başlayan baldan, ağabeyinin evine geldiğinde, eser kalmamış. Kapıyı açan ağabeyi, bir kardeşinin üzgün haline, bir boş pazar filesine bakmış ; üzülme kardeşim demiş, o filenin, bu şehirde damlamaması, zaten mümkün değildi...

Öykünün aslı bu değil, ama böyle okumayı, gerçekten seviyorum. Sizden aldığından, daha azını sırtınıza yük eden kaç insan tanıdınız! Serden geçmeden belki yare gidilir amma, Hakk'a gidilmez! Hakk'a, çırılçıplak ve yalnız yürünür... Boyumu aşan sözlerimde, ilk boğuluşum değil bu, siz sormadan, ben söylemiş olayım.

Üzülmemeniz gerektiğini bilmeniz, üzüntünüzü dindirmez elbette ; ama, anlamlı hale getirir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder