Bir insanın konuştuğunu yanlış anla/anlama, buna o kadar takılma.
Sustuğunu ise, aman ha...
29 Kasım 2017 Çarşamba
28 Kasım 2017 Salı
Soru
Soru: bir kuyuya taş attığında, çarpma sesini duyana kadar, bekler mi insan?
Beklerse neden, beklemezse neden?
Cevap: Bir çakıl taşı ve küçük bir su birikintisine ihtiyacım var...
Beklerse neden, beklemezse neden?
Cevap: Bir çakıl taşı ve küçük bir su birikintisine ihtiyacım var...
His
Uzun bir yazı okuduğum zaman, insanın içine dair, boğulur gibi olduğumu hissediyorum kelimeler arasında.
Ve bir mecaz değil bu...
Ve bir mecaz değil bu...
Şimdi
Böyle olmayabilir miydi? Olmayabilirdi belki, ama oldu.
Ayağa kalk, bittiği yerde başlar vesaire vesaire demiyorum.
Ama oldu diyorum.
Şimdi ne yapacaksın!
Ayağa kalk, bittiği yerde başlar vesaire vesaire demiyorum.
Ama oldu diyorum.
Şimdi ne yapacaksın!
27 Kasım 2017 Pazartesi
Can ciğer
- Baksana!
- Söyle can ciğer.
- Ömer Faruk Tekbilek'e bu kadar ara verme.
- Eyvallah can ciğer...
- Söyle can ciğer.
- Ömer Faruk Tekbilek'e bu kadar ara verme.
- Eyvallah can ciğer...
22 Kasım 2017 Çarşamba
Özge
Hiçbir şey, hiçbir şeye benzemez oğlum ve hiç kimse hiç kimseye! Aynı değildir demiyorum bak: benzemez bile... Ne aynı şeyi görür, ne duyar, ne hisseder, ne konuşur, ne anlar, ne dinler, ne susar... Acısı özgedir, aradığı özgedir, beklediği özgedir, anlatma istediği ama anlatamayacağı özgedir, boşluğu özgedir, eksikliği özgedir, selamı özgedir, tebessümü özgedir, kısa cümlelerle emzirdiği uzun sohbeti özgedir... Dinlemeye, okumaya, söylemeye değer bulduğu özgedir...
Dizine serilidir : uzanasın gelir...
Dizine serilidir : uzanasın gelir...
21 Kasım 2017 Salı
Bodos
Ararken ya da beklerken, koca bir hayatı ıskalıyor, hadi bodoslama söyleyeyim : berbat ediyor olabilir misin?
Kızma hemen!
Kızma hemen!
15 Kasım 2017 Çarşamba
Yaşa
İstediğin kadar avaz avaz yaz/bağır, ister fısılda, ister sus.
Anlatamaz, tarif edemez, dindiremezsin.
Yaşayabilirsin ama...
Anlatamaz, tarif edemez, dindiremezsin.
Yaşayabilirsin ama...
13 Kasım 2017 Pazartesi
11 Kasım 2017 Cumartesi
9 Kasım 2017 Perşembe
8 Kasım 2017 Çarşamba
Güzel
İnsanın, 'asıl' yaşam amacı nedir, 'asıl' neden yaşar! Saygı duyulma, şöhret, makam, zenginlik, aile, idealist duygu ve düşünce, aşk, nefsi arzular, huzur, mutluluk vb...
'her insan, yoğunluğunu arar' da, ne demek, tam ve net olarak...
Aldın mı başına, bir güzel belayı daha.
'her insan, yoğunluğunu arar' da, ne demek, tam ve net olarak...
Aldın mı başına, bir güzel belayı daha.
Sonrası
Ben, uzun uzun, kana kana anlatırım anlatmasına da, ikimiz de kanmayız suya... Fırtına öncesi değil, fırtına sonrası bir sessizlikte anlatılır, anlaşılır, dinlenir, susulur: sessizce sakince usulca...
Üzgünüm: senin, içinde kaybettiğini, bir başkası, senin için bulamaz...
Üzgünüm: senin, içinde kaybettiğini, bir başkası, senin için bulamaz...
Nihayet
El ayak çekildiğinde, en nihayetinde, içine baktığında insan: yoğunluğunu arar...
En nihayetinde...
En nihayetinde...
Öğüt
Sana acizane bir öğüt : tanışmak istediğin birine soru/sorular sorma. Tanıştıktan sonra da sorma, tanıdıktan sonra da. İçten dinle ve anlat, hepsi bu...
6 Kasım 2017 Pazartesi
Duman
Bunca söz, yazı, paylaşım vs çaba ve telaşının nedenini, tabi ki bilmiyorum. Dumanı biliyorum ama! Bir köye, bir şehire yaklaşacak olsam da, yükselen dumanları görsem, aklıma ilk gelen, yakılmış yıkılmış olduğu olur.
Hadsiz bir yanılgı içerisinde olabilir miyim diye düşündüğüm oluyor: belki de benim aklıma gelen yanlıştır, o duman, bir mangal ziyafeti anına ve sonrasına aittir aslında.
İçimi yokluyorum şöyle bir, sonrası aşikar işte...
Hadsiz bir yanılgı içerisinde olabilir miyim diye düşündüğüm oluyor: belki de benim aklıma gelen yanlıştır, o duman, bir mangal ziyafeti anına ve sonrasına aittir aslında.
İçimi yokluyorum şöyle bir, sonrası aşikar işte...
Nafile
Uzun uzun anlatabilirler, biliyorum: felsefeden edebiyata, psikolojiden sosyolojiye, tarihten coğrafyaya ve hatta matematiğine kadar. Öğretici ve belki eğitici bile olabilir. Binlerce kelime, yüzlerce cümle, onlarca anlam: aslında tek bir his içindir.
Nafiledir yani...
Nafiledir yani...
Beni Yakışına / Nurullah Genç
BENİ YAKIŞINA
O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı?
Sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı.
Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,
Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.
Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi.
Ruhumla söndü alev,sonra ruhum da yandı.
Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut.
Bülbülün küllerine konan puhum da yandı.
Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile.
Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.
Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,
Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme.
Kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı.
Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.
Ülkem yıkıldı heyhat!
Ordugâhım da yandı.
Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin,
Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı.
İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı.
Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı.
O'ndan başka ne varsa yandı,
Yandık sen ve ben.
O'nu göreyim diye,kıblegâhım da yandı.
Sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı.
Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,
Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.
Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi.
Ruhumla söndü alev,sonra ruhum da yandı.
Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut.
Bülbülün küllerine konan puhum da yandı.
Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile.
Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.
Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,
Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme.
Kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı.
Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.
Ülkem yıkıldı heyhat!
Ordugâhım da yandı.
Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin,
Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı.
İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı.
Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı.
O'ndan başka ne varsa yandı,
Yandık sen ve ben.
O'nu göreyim diye,kıblegâhım da yandı.
5 Kasım 2017 Pazar
3 Kasım 2017 Cuma
Sandalye
Birinin evinin yandığını görünce, bir şekilde yardım edersin değil mi?
Elbette.
Ha işte onu, birinin canının yandığını görünce yapamazsın, kimse yapamaz. Şimdi anladın mı, kendini neden yalnız hissettiğini!
Bu: acımasız.
Bu: gerçek.
Böyle, nasıl yaşayabilir insan?
Bunu bilerek, kabullenerek: güle oynaya değil, yana yana yani...
Oturabilir miyim biraz?
Elbette, çekin bir sandalye...
Elbette.
Ha işte onu, birinin canının yandığını görünce yapamazsın, kimse yapamaz. Şimdi anladın mı, kendini neden yalnız hissettiğini!
Bu: acımasız.
Bu: gerçek.
Böyle, nasıl yaşayabilir insan?
Bunu bilerek, kabullenerek: güle oynaya değil, yana yana yani...
Oturabilir miyim biraz?
Elbette, çekin bir sandalye...
SAM yeli
Mesafeni koru : anlaşılmayabilir, yanlış anlaşılabilir, dosdoğru anlaşılabilir vs! Sen, mesafeni koru...
Acısını gözünde büyütme, aşkı hiç büyütme, birini hiç ama hiç büyütme: kibir, sinsidir...
Bir şeyi ya da birini yüceltirken, kendini alçaltmadığından emin ol!
Sadık Adil Merhametli ol...
Acısını gözünde büyütme, aşkı hiç büyütme, birini hiç ama hiç büyütme: kibir, sinsidir...
Bir şeyi ya da birini yüceltirken, kendini alçaltmadığından emin ol!
Sadık Adil Merhametli ol...
1 Kasım 2017 Çarşamba
Müjde
Neden sorusundan, kendini alamadığını biliyorum ve aslında bu sorunun, o ilahi cevabını bildiğini de... Ama, yetmiyor işte: yetinmiyor, daha da doğrusu yetinemiyorsun... Her yeni çarpışma ki sen buna tanışma diyorsun! Yara bandı kutusunun içini, bir gün dolu bulur muyum diye geçiriyor musun hala içinden! Şimdi sana gerçeği söylesem, yalanların açtığı çukurunu doldurmaya, gider mi elin! Kısa, iddiasız ve basit kelimeler yetmiyorsa anlatmaya, başka hiçbir şey yetmez! Sorduğun soru yanlışsa, ruhunun her zerresiyle peşinde olduğun cevap, celladın Yeis olur... İçten içe çürüyüş bittiğinde ki henüz ruh bile sağırdır, duyulmayacak çığlığın... Bu, sana verdiğim, ilk müjdeli haber...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)